Pazar, Eylül 10, 2006

MISIR USULU KAHVALTI

Bu sabah arkadaslarla Shabrawy adli restorana Misir usulu bir kahvalti yapmaya gittik. Burasi Kahire'nin Korba adli semtinde ve Bagdat Caddesi uzerinde salas bir yerdi onceleri. Beni esim goturmustu ilk olarak ve yediklerimi cok begenmistim. Agiz tadima uygundu yediklerim. Sabahin yedisinden itibaren acik burasi ve bos masa bulunmaz desem yeridir. Yani her zaman doludur. Aile yeridir, coluk cocuk, kadin erkek, herkes gelir. Hatta bizim gibi yabancilar da! Bir ara bu salas yer tadilata girdi ve temiz tertipli bir yere donustu. Burada kapi onunde cevirme denilen doner yapiliyor, iceride de Misir usulu yapilmis yemekler satiliyor. Acik mutfak var, yapilani goruyorsunuz. Bu oyle heryerde rastlanan bir durum degil tabii ki. Ama insana guven veriyor. Ust kattaki salonda yeniyor yemekler. Iste bu ust kattaki salonu ben Turk arkadaslarima da ogrettim ve hemen hemen hepsi Misir usulu kahvaltiyi cok sevdiler. Ozellikle de Sevgili Alev, kulaklarin cinlasin.

Efendim, Misir usulu kahvalti demek ful demek, taamiyya demek, patlican-biber kizartmasi demek, babahannus demek, o cogumuzun sevdigi patlican tursusu demek, acik bufe salatalar demek ve taze nane ile su bardaklarinda icilen cay demek!
Ful, bizim kuru fasulye neyse burada da o. Milli yemek. Kabuklu kuru bakla ve sogan, domates, sarmisak ile ozel tasarimli bir kazan icinde cok kisik ateste saatlerce pisirilen bir yemek. Aslinda yemek demeye dilim varmiyor ama ne diyecegimi bilemedim simdi. Bunun sehirlere gore farkli tatlari var. Ben en cok "Iskenderani" denilen Iskenderiye usulu Ful'u seviyorum. Uzerinde kucuk kucuk doranmis sogan ve domatesle servis yapiliyor. Bunu evde yedigimizde yanina haslanmis yumurta ve beyaz peynir de koyuyoruz. Tabii olmazsa olmazi da taze ya da kuru sogan olacak. Hatta roka. Sabah sabah da bu yenir mi diyen olabilir ama yeniyor vallahi.

Taamiyya Israillilerin Felafel dedigi, bizim mujver mantigi ile yapilan, bakla yada nohut unu, kisnis ve baharatla yapilip kizartilan bir lezzet. Gene Iskenderani usulu yiyoruz, icinde aci sos var. Immmmm. Bunu isterseniz kucuk ekmeklerin icinde (pita ekmek gibi) tahin sosu ve yesil salata ile sandovic yaparak da yiyebilirsiniz ki bu da ayak ustu atistirma yapanlar icin oldukca yaygin ve pratik bir yemektir.

En sevdigim sey de patlican tursusu. Minik patlicanlarin once kizartilip veya haslanip sonra da baharat ve sarmisak ve domates ile doldurulup sirkeye batirilmis hali. Turkiye'ye bile goturuyorum ozel istek uzerine.

Salata bufesinden de tabaginizi doldurup masaya gelip oturdugunuzda gercekten severek yedigimiz, neseli bir kahvalti oluyor bizler icin.

Tabii caysiz olmaz. Ben kahvaltiyi caysiz yapamam. Ama burada cok cay icildigi halde cayi tek basina iciyorlar genelde. Kahvaltida once yeniliyor, uzerine cay iciliyor. Ilk gittigim zaman cayi da yiyeceklerle beraber istiyorum diye sasirmisti garson ama simdi alistilar. Isteyince hemen yiyeceklerle beraber geliyor. Cay genelde uzun su bardaklarinda iciliyor. Bardagin icine de kucuk bir dal taze nane koyuyorsunuz, cayin tadi ferahlik veriyor o zaman. (Bizdeki gibi kucuk bardakla icme aliskanliklari pek yok, ama son zamanlarda "Pasabahce" sagolsun bu boslugu kapatiyor. Biz de boylece Turkiye'den bardak tasimaktan kurtulduk.)

Ful ve taamiyyanin bir ozelligi de cok ucuz olmasi. Tam anlami ile fukara yemegi. Halkin neredeyse gunluk yedikleri yemekler. Hem cok ucuz hem de oldukca besleyici. Biliyorsunuz baklagiller oldukca besleyici gidalardir. Bu da Misir halkinin sansi bir yerde. En fakiri bile cok ucuza gidasini temin edebiliyor. Benim kisisel gozlemlerime gore burada ben kemikleri sayilan insanlar gormedim cok sukur. Yani Misir'da kimse acliktan olmez full var oldukca.

18 yorum:

Berceste dedi ki...

Yaaani agzim sulandi siz anlatirken :) Ben geldigimde temizlik olayina fena takili kaldigim icin ha bre yanimda getirdigim biskuvileri yemistim, yerel lezzetleri tadamamistim, simdi boyle okumak pek zevkli...Misir'a gidesim geldi :) Iyaaak bir daha asla demistim oysa :) Detayli tariflerle fotograflari 4 gozle bekleyecegim...

fatih dedi ki...

yazınızı okurken kahvaltı taptığınız yerinin görüntüsünü gerçekten merak ettim hatta içimden keşke fotolarını koysaymış diye geçirmiştim. tabi yazının sonundaki notu görmeden:)

Unknown dedi ki...

E bir dahaki geldiginizde beni arayin o zaman beraber yeriz yemekleri Berceste. Daha ana yemekleri anlatmadim. o da yakinda.

Unknown dedi ki...

Ah bu foto konusundaki yavasligim... Esimi bekliyorum yardim etsin diye. Ilginize tesekkurler Fatih Bey.

Leyleğin ömrü dedi ki...

BENSİZ HA!!

Unknown dedi ki...

Ne yazik ki Alev'cigim. Ama nasil olsa geldiginde gene gidecegiz.

Berceste dedi ki...

Fotograf konusunda neden bekliyorsunuz? Bilgisayara aktarmak icin mi , blogger'a yuklemek icin mi? Bildigimiz kadari ile biz yardimci olmaya calisalim.

Unknown dedi ki...

Tesekkur ederim Berceste, benim bilgisayarim degisti bir sure once. Bir suru resim eskisinde kaldi, bir de bazi resimlerin cekilmesi gerek. Ama biraz vakit kitligim var, o yuzden geciktim. Bir de bloga resim yuklemeyi yeni ogrendim. O yuzden. Tekrar tesekkur ederim, yapamadigim bir sey olursa soracagim.

Adsız dedi ki...

araplarin yemekleri hemen hemen ayni sanirim.

mesala taamiyya sadece israilliler falafel demiyor, diger arap ulkelerindede o koftemsi seye falafel deniliyor, mesala lubnan ve suriyedede ona falafel diyor. geneldede anlatigin gibi yani kucuk ekmek dedigimiz pita bread'ler icinde sosla fast food cinsi yiyor araplar.

ben taze nane ile cay icmeye misirli arkadastan ogrendim, insani rahatligi dogru, tavsiye ederim herkese =)

arkadas beni kahvaltiya cagirdiginda hic boyle seyler yemedim, belki benim turk olarak neyi sevecegimi bildiginden oda ona gore yoresel seyler hazirladi. mesala bi keresinde yumurtali pastirma yapmisti ama bunlarin pastirmali bizimkilerin tadinda degil.

birde bu ulkelerin cogunu osmanli kontrolu altina almis yuzlerce yil, dusunuyorum osmanli zamani turk kahvaltilari nasildi.

arastirdim nette bi sonuca ulasamadim, sanmiyorum simdiki gibi kahvalti yapiyordu osmanli turkleri. benim yas ilerledikce olmadik seyler merakimi sariyor =)

Berceste dedi ki...

Koklerimizi yeni kesfettigimizdendir merak sarmamiz, okullarda ezberle gec olmuyor, gercek hayatta karsilasinca dumur durumlari ortaya cikabiliyor. Mesela ben Misir'daki meshur Mohamed Ali pasa'nin bizim meshur Hidiv koskunun Pasasi oldugunu sonradan kesfettim. Muzesine goturduler beni saskin ben diyorum aaa bu cinilerden bizde de var, aaa sundan bizde de var bundan bizde de var, en son bir odaya girdik once padisah resimleri e dedim bunlar bizim padisahlar ! Sonra baktim koca Osmanli tugralari o zaman dustu jeton :O cahalligin da bu boyutu yuf dedim kendi kendime. Sonra dersime calismadan gitmedim hicbir ulkeye... O muzeden de fotograflar bekleyelim degil mi Sevgi :)

Bir tek seye uzuluyorum, keske dil konusunda kati olsa imis Osmanli, o zaman dunyanin yarisi Turkce konusuyor olurmus !

Papatya dedi ki...

Sevgili Sevgi,
blogunuzu bugun tesadufen kesfettim. Özellikle çocukların kendi kültürlerini ve ana/baba dillerini öğrenmeleri konusunda size 100% katılıyorum. Benim de 2,5 yaşındaki kızım daha şimdiden hem Yunanca hem de Türkçe konuşabiliyor. dediğiniz gibi bunlar dışında öğreneceği dillere hiçbir zaman karşı çıkmayacağız fakat öncelik sahip olduğu kültürlere ait olan dillerde olmalı hep.
Sizi linklerime ekleyip, ziyaretinize tekrar geleceğim...
Sevgiler,
Papatya

Berceste dedi ki...

Sevgi nerelerdesiiiin?
E hadi ama Kahire Nil gibi engin bir nehirle besleniyor, sende anlatilacak sey coktur, gel de anlat artik !

Unknown dedi ki...

Uzun zamandir ugrasamadim bilgisayarimla ve yazilarimla. Ben burada ayni zmanda siparis uzerine Turk yemekleri yapiyorum, Ramazan oncesi de hayli isim oldu, o yuzden hep mutfakta idim. Tabii mutfaktan ciktigimda da cok yorgun oldugumdan oturamadim bilgisayarin basina.

BERCESTE, yazilarimi merakla bekledigin icin cok tesekkur ederim. Bir kac konu basligim var, tam da su siralarda yazilmasi gerekiyor. Ama bu sefer resim koymadan sunmak istemiyorum yazilarimi sizlere. Onumuzdeki gunlerde tekrar okuyabileceksiniz resimli olarak insaallah.

CEM, merakini giderebilirsen bunu bizimle de paylasirmisin? Belki de tarihi bir arastirma yapmis olacaksin konuyla ilgili olarak. Ne guzel!

PAPATYA, tanistigimiza cok sevindim. Sitenize baktim cok guzel. Ben de sizi linklerime ekleyecegim. Gorusmemizin devami dilegiyle, hepiniz hoscakalin, sevgiyle kalin...

Unknown dedi ki...

Arkadaslar, bloga sayac koymak istiyorum. Nasil yapabilecegim konusunda yardimci olabilirmisiniz acaba? Tesekkurler.

Adsız dedi ki...

sevgi benim hani muziplik olsun diye yaptigim resim sayfasindaki ziyaretci sayaci bak burdan aldim:

http://www.amazingcounters.com/index.php

Yukaridaki linke gidiyorsun ve begendigin counter'i seciyorsun, sonra onun sana code'unu veriyor o sayfa, onu kopyalayip kendi sayfana gelip sanki yeni post asacakmisin gibi kisma giriyorsun, orda 'template' var, ona tikla, sonra asagida bir suru kodlar olan bir yer acilir, aldigin code'uda iste oraya yerlestircen.

sen yeni oldugun icin en alta onu paste yap.

birde tabiki onlari yaptiktan sonra emin olmak icin dogru yapip yapmadigini 'preview' tikla, o yeni sayfayi sana on goruntu olarak acip gosterir, bak bakalim sayfan yerinde duruyormu ve sayac ordami =) cunku template kismi riskli bir yer, sayfanin duzenini kuran code'lar orda. o yuzden oraya birsey eklerken sakina 'save template changes' e tiklama 'preview'den once.

umarim aciklayici olmustur uzunca anlatimim =)

Unknown dedi ki...

Cem cok tesekkur ederim. Cok guzel aciklamissin hemen yaptim. Dogrusu sayacimin konuya uygunlugu da hosuma gitti hani. Tekrar tesekkurler. Sevgiyle kal.

Adsız dedi ki...

rica ederim sevgi, palmiye agaclari dedigin gibi sayfanin konusunada gitmis =) hadi ziyaretcin bol olsun ama adam akillisindan olsun diyede ekliyorum.

Berceste dedi ki...

Sevgi, sana ulasabilecegim e-mail adresi var midir?