Çarşamba, Ağustos 23, 2006

HAVALAR, HAVALAR

Agustos ayi Kahire'de en sicak aydir. Su gunlerde kelimenin tam anlamiyla pisiyoruz. Dogrusu kis aylarinin gelmesini dort gozle bekliyorum. Aslinda su anda bakiyorum da Turkiye'nin de buradan farki yok. Ustelik Turkiye'de nem orani daha fazla oldugu icin durumun daha da dayanilmaz bir hal aldigina eminim. Col ikliminin etkisi ile burada gunduzler cok sicak olsa bile aksamlari cikan serin ruzgar insani rahatlatiyor.
Burada en sevdigim mevsim kis mevsimi. Hem ilik geciyor, hem de suresi oldukca uzun. Ekim ayindan mayis ayina kadar havalar cok guzel. En soguk aylar Ocak ve subat aylari, o da gunduzleri degil de sadece geceleri usutuyor. Ama kisin Misirlilar yabancilarin usudugunden daha fazla usuyorlar. Hani Turkiye'ye gelen kuzeyli turistler nasil biz usurken ince elbiselerle dolasir da bizi hayrete dusururlerse burada da biz ayni durumdayiz. Biz ceketlerle idare edebilirken, Misirlilar kazaklar ve mantolarla dolasiyorlar. Evlerde Turkiye'deki gibi isinma tertibati yok. Genellikle elektrik sobalari ile isinma saglaniyor, o da genelde aksam vakitlerinde.
Kaloriferdi, komurdu, odundu , oyle seylerle ugrasilmiyor. Bu bence isin guzel tarafi. Soguktan dolayi isinma ihtiyaci bir sorun degil burada. Bu fakirligin ustune bir de bu sorun olsaydi her halde dayanilmaz olurdu. Fazla yagmur yagmadigi icin semsiyeler de burada ihtiyac listesine dahil degiller. Zaten semsiye gunesten koruyan anlamina gelen bir kelime herhalde. Cunki "$ems" gunes demek arapcada.

Hiç yorum yok: