Cuma, Ocak 04, 2008

MANGO CAMP'TA BIR GUN BOYLE GECTI

Serra'nin okulunda iki yil once duzenlenen kermeste Mango Camp adli cocuk klubunun sahibi Nevin Hanim ile tanismistim. Isim ve telefon numaralarimizi birbirimize vermis ama hic gorusmemistik. Ta ki bu yilki kermese kadar. Bu sene Aralik ayinda duzenlenen kermeste tekrar karsilastik ve dogrusu beni taniyip ilk selami veren Nevin Hanim oldu. Tekrar telefon numaralari verildi. Bu sefer yaklasik 15 gun sonra Nevin Hanim beni telefonla aradi. "Sevgi, haftaya cocuklar icin her gun bir ulkeyi tanitmak icin program yaptik. Sen de gelip Turkiye'yi cocuklara anlatir misin?" dedi. Ben de "Tabii ki gelirim" dedim ve 31 Aralik tarihi icin anlastik. Yaslari 5 ile 14 arasinda degisen 30 cocuk oldugunu soyledi. Ben de ona gore hazirliklarimi yapmaya basladim. Ne diyecegim, ne anlatacagim, cocuklarin ilgisini nasil cekecegim diye dusunmeye basladim. Bir kac gun dusunup sonunda bir sey beceremiyecegimi zannetmeye basladigim anda, yani tam bir gun once ortaya cikardigim cantanin icine Turk bayragi, Serra icin daha onceleri almis oldugum iki adet folklor kiyafeti, turkce cd ve kasetler, daha onceleri kultur mustesarligindan almis oldugum uc adet Arapca hazirlanmis Turkiye dergisi, defterime yazdigim Ataturk, Nasreddin Hoca, Karagoz ve Hacivat, Mevlana, Demre'li Noel Baba, Van kedisi, Ankara Kedisi, baklava, lokum ve Istanbul ile ilgili notlar ve fotograf makinasi girdi. Dogrusu bu malzemeyi cikarmak beni biraz rahatlatti. Bu arada aksam aklima TRT Kahire burosundaki muhabir arkadaslari arayip durumdan haberdar etmek geldi ve oyle de yaptim. Onlar da buyuk bir memnuniyetle gelip bu olay uzerinde calismak istediklerini soylediler. Ertesi gun Serra ile birlikte yola ciktik ve yaklasik 45 dakika suren yolculuktan sonra gidecegimiz yere ulastik. Gercekten cok guzel bir yer. Yemyesil, her taraf mango agaclari ile kapli. Esekler, mandalar, Alman coban kopekleri ve etrafta ucusan bilumum kuslar. Cocuklar icin ayrilmis oyun alanlari da yemyesil cimlerin uzerine serpilmisti. Misir'da bu kadar yesillik beni sanki cennetteymisim gibi hissettirdi. Nevin Hanim cocuklara gelecegimden bahsetmis, "bugun Turkiye'yi calisacagiz" demis, cimenlerin uzerine hasirlari sermis. Her sey tamam. Sira cocuklari toparlamaya geldi. Cok merakli olanlar hemen gelip oturdular, yaslari daha kucuk olanlar oyun oynamak istediler dogal olarak:)). Neyse Nevin Hanim otoritesini tatli sert kullanarak hepsini oturttu. Sira ile, cocuklara once Turk Bayragini gostererek ise basladik. Derken cocuklar merak ettiler, bazi kelimelerin Turkce'deki karsiliklarini. Bu konuda Serra onlara yardimci oldu. Bu arada her kafadan bir ses ciktigini bilmem soylememe gerek var mi. Bicir bicir bicir… Bir den ona kadar saymasini ogretti cocuklara Serra. Sonra Nevin Hanim "kim tekrar edecek?" dedi. 9-10 yaslarinda bir erkek cocugu firladi ve beni hayrette birakarak ona kadar saydi. Tabii arada zorlandigi oldu ama bence cok buyuk bir basari gosterdi, oradaki ayak ustu kucuk ders sonrasi. Cocuklar ne kadar kolay ogreniyorlar diye bir kez daha gecti aklimdan. Elimdeki brosurlerin cocuklarin cok ilgisini cektigini soylemeliyim. Icinde cok guzel fotograflar vardi. Arapca'da ve Turkce'de ortak olan bazi sebze ve yemek isimlerini soyledim; fasulya, bamya, dolma, turlu, cay gibi. Turkiye'nin ne kadar buyuk oldugunu nufusunu sordular. "Aynen Misir gibi" dedim. Sira folklor kiyafetlerini cocuklara giydirip resim cekmeye geldiginde taliplisi coktu ama, sadece bes yas cocuklarina gore oldugu icin bir kiz bir erkek iki tane cocuga kiyafetleri giydirdim. Bir de Serra'nin ay-yildizli tisortu vardi. Onu da 9-10 yaslarindaki bir kiz cocugu giydi ve bir daha da ustunden cikarmak istemedi. Biz de ona hediye ettik bu tisortu. Turk muzigi dinleyip biraz da oyun oynadiktan sonra sira ayran yapmaya geldi. Nevin Hanim'a daha onceden soylemistim o da malzemeleri hazirlamis. Bahceye bir masa hazirlandi malzemeler ve blender ustune kondu. Butun cocuklar da masanin etrafinda merakla beklemeye basladilar. Onlara ayranin yogurt, tuz ve su ile hazirlandigini, Turkiye'de cok revacta oldugunu, hemen her mevsim, her yerde bulunabilen ve tuketilen bir icecek oldugunu anlattim. Tabii ki ana maddesi olan yogurdu Turk'lerin icat ettigini ve bu icecegin de halis muhlis Turk icecegi oldugunu soyledim. Bunu yaparken bir amacim da ayran bir gun Avrupada "ayrani" adiyla cikarsa cocuklarin aslinda bunun bir Turk icecegi oldugunu bilmelerini saglamakti:)). Ayranin icine degisiklik olsun diye biraz kurumus nane kattim karistirirken. Cocuklarin agiz tadina uysun diye. Bir kismi da tuz olayini sevmediklerinden onlara sekerli ayran yaptim. Anlatamam size cocuklarin ne kadar sevdiklerini her iki turu de. Kimisi evde hemen yapacagini soyledi. Bir tanesi de sekerli ayranin ne kadar guzel oldugunu ve bunu Turkiye'de de denememiz gerektigini ve cok sevilecegini soyledi. TRT deki arkadas da bu ayranin adini "Sevgi Ayrani" koydugunu soyledi:)). Ayranda elde ettigimiz bu basaridan sonra sira TRT ekibi tarafindan yapilan soylesilere geldi. Cocuklar Turkiye hakkinda neler ogrendiklerini, Turkiye'yi sevdiklerini ve gormek istediklerini dillendirdiler. Ve gunun sonu, topluca cocuklarin Turkce olarak "MUTLU YILLAR" dilekleriyle bitti.

Hepimiz cok mutlu olduk. Eski yilin bu son gununde Misir'li cocuklara Turkiye'yi anlatarak, ileride belki de iclerinden bazilari yonetici olacak bu cocuklarla iki ulke arasindaki koprulerin daha da saglamlasacagina inaniyorum.



Cocuklar Turkiye brosurlerine bakarken


Serra ve Nevin Hanim cocukalara sayi saymayi ogretirken



Ilk denemede cok basarili sayi sayan Ahmed



Turk bayragini tanitilirken


Cocuklardan bir grup bayrakla beraber




Cocuklara folklor kiyafetlerini giydirirken











Ayran, ve musterileri kuyrukta



Ayrani severek icen bir kucuk kiz




Hep beraber Turkce olarak "mutlu yillar" diyorlar


Bayrakli tisortu giyip de uzerinden cikarmayan kucuk kiz


TRT ekibi Nevin hanimla soylesirken

(hep onlar mi cekim yapacak, ben de onlari cektim)


Bu sarisin mavi gozlu Misirli cocuk ekibin ilgi odagi oldu


Halat cekmece oyunu oynuyorlar


Arkadasini sirtinda tasiyan bir digeri



TRT den Burhan ve Abdurrahman Bey bir grup cocukla beraber


Cocuklar esek arabasinda kampi turlayarak gunu bitirdiler

15 yorum:

Unknown dedi ki...

Sevgi abla, gercekten cok guzel bir sey yapmissiniz.Tebrik ediyorum sizi.Zaten senin bu tip calismalarina hayranim...Optum sizi.
Sevgiler...

Unknown dedi ki...

Tesekkurler Nilgun'cugum. Ben de sizleri optum. Sevgiler.

hayat dedi ki...

Sevgi'ciğim,çok güzel ber etkinlik yapmışsınız.Güzel ülkemizi ve bayrağımızı başka bir ülkenin çocuklarına tanıtmak ve de çocularla ilgilenmek harika bir şey.Ellerine güzel yüreğine sağlık. Her zaman böyle gurur verici çalışmalar yapıyorsun.Canım benim, sen bizim fahri elçimizsin.Güzel arkadaşım seni öpüyor ve sevgilerimi gönderiyorum...

Adsız dedi ki...

"Türkiye seninle gurur duyuyor..!"

B5 dedi ki...

Ne guzel cocuklar :)
Bu yaslarda farkli kulturleri ogrenmeleri de cok guzel.
Ayran konusunda bir fikir edindim bu arada. Sütlü olan tuzlu bir icecek aslinda biraz garip gelebiliyor hic denememis biri icin. Nitekim esimin damak zevki(kisitli da oldugu dusunulurse)buna uymuyor. Ama sizin denediginiz gibi tatli hazirlayabilirim bunu :)
Ayrani adiyla ozellikle Almanya'da bulmak kolay. Nedeni milyonlarca gocmen icin uretim yapan yine gocmen (!)Turk firmalari.
Diger Avrupa ulkelerinde ise Kefir su an pek yaygin. Acaba Turkiye'den bir firma bunun pazarlamasi icin bir girisim yapar mi? Kimbilir :)
Sevgiler,

Adsız dedi ki...

Bu faydalı etkinlik için sizi kutluyorum. Tabi Nevin Hanım'ı da. Hayatın olağan akışında kendi dünyanıza dalıp gitmek yerine ülkemiz için adeta gönüllü elçilik yaptığınız için sizi gönülden tebrik ve takdir ediyorum. Sevgilerimle . Ayşe / İzmir

etki alanı dedi ki...

Sizi tebrik ediyorum.Muhteşem bir etkinlik...Çocukların mutlu yüzlerine bayıldım..
TRT'de yayınlandı mı?Eğer yayınlandıysa kaçırdığıma üzülürüm..
Sevgiler
TüTü

Unknown dedi ki...

Hayat'cigim iltifatlarina tesekkur ederim. Idealist bir yapim oldugundan ve dogru bildigimi de su ya da bu en iyi sekilde yapmak istedigimden ortaya cikiyor boyle seyler. Bir firsat oldugunda ben bundan ne elde ederim diye dusunmeden yapiyorum bir seyler. Eger sonuc iyi oluyorsa mutlu oluyorum iste...

Unknown dedi ki...

Tesekkur ederim Evren. Am vallahi bu iltifatlar karsisinda utaniyorum. Abartmayalim...

Unknown dedi ki...

B5 tesekkur ederim ugradigin icin. Denedin mi tatli ayrani? Guzel oldu mu? Nanelisini de deneyebilirsin guzel oluyor. Sevgiler.

Unknown dedi ki...

Merhaba Ayse, tesekkur ederim. Gorusmek uzere, sevgiler.

Unknown dedi ki...

Merhaba Tutu, tesekkur ederim. Henuz bu program yayinlanmadi. Ama sadece benimle yapilan gorusmenin bir kismi TRT-int haber programlarinda Abdullah Gul'un Misir gezisi nedeni ile yayinladi. Turk Kultur Merkezi eksikligini dile getirmistim, o kisim yayinlandi. Etkinligin tamami daha sonra yayinlanacakmis. Eger onceden bilirsem tarihini yazarim duyuru olarak. Sevgiler.

Aslı Cin dedi ki...

Sevgi harika bir iş yapmışsın, tebrikler, çok ama çok sevindim onlar ve senin adına :)

Unknown dedi ki...

Tesekkur ederim Asli.

Berceste dedi ki...

Pek güzel bir etkinlik olmuş. Senin de başarı ile üstesinden geldiğin gayet net anlaşılmakta. Emeğine sağlık.

Ayranı elbette ki adı ayran olmadan, meyveli ve şekerli hali ile burada satıyorlar :( Bit kadar şişelerde. Allah'tan nüfusumuz arttı buralarda da büyük marketler Türk ürünleri getirmeye başladılar. Yoğurt ve ayran başta olmak üzere :)