Pazartesi, Aralık 17, 2007

MEHMET AKIF ERSOY


Mehmet Akif Ersoy da yasaminin bir kismini Misir'da gecirmis olan unlu Turk'lerden biri. 1873 Istanbul dogumlu olan Mehmet Akif Ersoy'un Misir'a ilk gelis tarihi 1914 Ocak ayidir. Iki ay suren bu seyahat sonunda bu seyehatin izlenimleri uzerine kaleme aldigi "El-Uksur'da" siirini yazmis ve Abbas Halim Pasa'ya ithaf etmistir.

Mehmet Akif Misir'a 1915'te resmi bir gorevle, 1923'te ve 1924'te Abbas Halim Pasanin daveti uzerine, Misir'a gitmistir. 1925 yilinda, kendisine israrla kabul ettirilen Kur'an tercumesini yapmak uzere, Abbas Halim Pasa'nin yine daveti ile tekrar gittiginde, 1936 Haziran ayina kadar Misir'da yasadi.

Prens Abbas Halim Pasa, onun huzur icinde calismasini ve istedigi eserleri yazmasini temin etmek istemisti.

Misir'da yasadigi ilk iki yilinda, Helvan'da Abbas Halim Pasa'nin sarayinin karsisindaki kucuk bir koskte misafir edildi. Burada gecirdigi senelerin hayatinin en sukunetli zamanlari oldugunu soyledigi biliniyor. Bu zaman zarfinda maddi zorluk cekmedigi tahmin ediliyor. (Helvan'daki kaldigi bu evin izi simdilerde bulunmus ve Elciligimizce satin alinip muzelestirilmek uzere girisimlerde bulunulmustur. )Ailesini yanina getirttiginde ise, Helvan'in kenarinda, cole yakin bir yere tasindi. Esinin rahatsizliginin artmasi yaninda, yasadigi maddi zorluklar nedeniyle yol parasini bile bulmakta zorlandigini mektuplarinda dile getirmistir.

Helvan'da yasadigi sure icerisinde El-Cemiatu'l - Misriyye'de haftada iki saat Turk Dili ve Edebiyati egitmenligi yapmis. Ayni zamanda, Turk Diyanet Isleri Reisligi tarafindan, israrla Kur'an tercumesi yapmakla gorevlendirilmisti. Mehmet Akif bu isin ustesinden gelemiyecegini belirtip, kabul etmek istememisti. Akif yillarca ugrastigi halde, Turkce'ye kazandirilmis en guzel tercume olan bu eseri yine de begenmedi. Istanbul'a son gelisinde onu bir dostuna birakti. Vasiyeti de su oldu: 'Eger donerse tercumeyi tekrar gozden gecirecek, donmezse eser yakilacakti'. Omer Riza Dogrul Akif'in Kur'an tercumesi konusunda su bilgiler vermektedir: "Neticede Akif bu isi uzerine aldi ve alti yedi sene calisti. Helvan'da adeta inziva hayati yasayarak ugrasti ve sonunda memnun olmadi. Isi basardigina inanmadigindan kendini bu mesuliyetten ibra ettirmek icin calisti. Diyanet Reisligi de tercume ile birlikte tefsir isini merhum Elmalili Hamdi Efendi'ye devretti ve Akif'i ibra etti".

Abbas Halim Pasa Akif'in dostlugundan bahsederken, Akif kendisine lutufta bulunuyormus gibi davranir ve soyle dermis; "Bu onun talihi degil benim talihim! Akif ne zaman olsa bir Abbas Halim bulurdu, fakat ben bir Akif'i nasil bulurum?" Buna ragmen sairimiz yuksek gururu ile ona bile ihtiyaclarini bildirmiyormus.

Akif, Esref Edib'e gonderdigi bir mektupta "Hele Misir'in hal'i haziri cidden pek acikli. Herkes kendi gailesi ile mesgul" demektedir. Ingiliz isgali altindaki Misir'da, hayat sartlari kolay degildi. Misir'in bir Islam ulkesi olmasina ragmen Ingilizlerin elinde esir olmasi onu derinden etkiliyordu. Cani gibi sevdigi yurdundan da onbir yil ayri kalmak onu cani gonulden uzuyor bu hasretle yasamaya calisiyordu.

Mehmet Akif 1935 yilinda siroz'a tutulmustu. Tedavileri bir sonuc vermeyince, gurbette olmekten korktu. Istanbul'a dondu. Istanbul'da gosterilen itina hastaliginin ilerlemis olmasi nedeniyle fayda saglamadi. Buyuk sair 27 Aralik 1936'da vefat etti.

Hastaligi yuzunden vatanindan ayri kalma korkusu ile duygularini su dizelerde dile getirmis Mehmet Akif;


Resmim Icin


Su serilmis gorunen golgeme imrenmedeyim...

Ne saadet, hani ondan bile mahrumum ben.

Daha yillarca eminim ki hayatin yukunu,

Dizlerim titreyerek cekmege mahkumum ben

Coz de artik yukumun kordugum olmus bagini,

Bana cok gorme, Ilahi, bir avuc topragini!...


Yukaridaki satirlari resimde gordugunuz kitaptan faydalanarak yazdim. Bu kitap su anda Kahire Universitesi'nde, Mehmet Akif'in 'Turk Dili ve Edebiyati Profosoru" olarak gorev yaptigi ayni bolumde konuk ogretim gorevlisi olarak calisan ve Turkce Konusan Hanimlar Grubunun da uyesi olan Sayi Asuman Akay tarafindan yazilmistir (Kitabin ustundeki fotograf Akif'in Helvan'daki evinin bahcesinde cekilmis). Gecen hafta grubumuz toplantisinda bu kitabin tanitimi arkadaslarimiza yapilmis ve herkesin gonlunden koparak toplanan paralar bir yetimler yurduna grubumuz tarafindan yapilmistir. Mehmet Akif Ersoy hakkinda bu calismayi yapan ve hayirli bir ise bizleri de vesile eden Asuman Hanim'a cok tesekkur ediyorum.

Ayrica gecen yil Kahire Universite'sinde Mehmet Akif Ersoy adina bir derslik acildigini da bu satirlarda belirtmek istiyorum.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Mehmet Akif in hayatini anlatan kitap hediye ettiler gecen ay. okudum üzüldüm bazen şaştım. ama veteriner olduğunu okudum "vaybeee ömre neler sığdırmış" demekten kendimi alamadım. herkes şair olur ama Mehmet Akif olamaz ve her ulusun Mehmet akifi olamaz.

Unknown dedi ki...

Evet aslinda Mekkteb-i Mulkiye'ye kayit olmus ama babasinin olumu uzerine gecim zorlugu yuzunden parasiz yatili okul olan Baytar Mekteb-i Ali'sine girmis. Okullarda boyle insanlarin yasamlari niye ogretilmez, anlatilmaz acaba? Biz onu sadece Istiklal Marsimizin yazari olarak bildik, o kadar. Cok sukur ki duyarli insanlarin yaptiklari arastirmalar var. Hepsine tesekkurler...

murat dedi ki...

Merhaba sevgi hanım,
Mehmet Akif le ilgili bu kitabı maalesef piyasada bulamıyorum. Kitabın yayınevi ve baskı yılı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Şimideden Teşekkürlerimi kabul ediniz lütfen.
Ayrıca blogunuz çok güzel , ellerinize sağlık, tamamını inceleyemedim ama kısa zamanda tamaını inceleyeceğimden emin olabilirsiniz.
hoşçakalın ,
murat